Merhabalar herkese,
bugün sizlere oldukça ciddi ve önemli bir konudan bahsetmek istiyorum.
Daha doğrusu, bebeğinin bazı Besinlere Alerjisi olan maalesef bunu en yakın yaşayan, konuyu iyi bilen arkadaşım Nesrin'in yazdıklarını paylaşmak istiyorum.
Bizlerden oldukça kolay hepimizin yapabileceği bir isteği var Nesrin ve Besin Alerjisi olan bebek annelerinin..
Arkadaşımın bloğundan tüm yazıyı kopyalayıp burada paylaşıyorum..
Bu yazıyı ve konuyla ilgili daha önce paylaşmış olduğu yazıları bloğundan okuyabilirsiniz..
Lütfen hepsini dikkatlice okuyunuz...
10-16 Mayıs, Besin Alerjisi Farkındalık Haftası olarak kutlanıyor.
Biliyorsunuz Oğuzalp'in süt, yumurta ve ceviz alerjisi var.
Alerji ile olan mücadelemiz de gördük ki, alerji değil bilinçsizlik çocuklarımıza zarar veriyor.
Gıda alerjisi basit olarak vücudun gıda maddesini düşman olarak algılayıp saldırıya geçmesi, ortada düşman olmayınca da kendi kendine saldırması demek. Alerjinin bilinen herhangi bir tedavisi yok ve korunmanın tek yolu alerjenden uzak durmak
Alerjen yok=Alerji yok
Çocukluk çağında görülen gıda alerjileri, Amerika'da yapılan istatistiklere göre %50 oranında artış gösteriyor. Ben bile iş yerinde, apartmanda vs, süt alerjisi olan 3-5 kişi tanıyorsam, hastaneye gittiğimizde her gün en az 15 hastanın gıda alerjisi şikayeti ile geldiğini görüyorsam Türkiye'de de alerjinin oldukça yaygın olduğunu varsayabiliriz.
Sorun her zamanki gibi, yaşamadan bilinmemesi.
Sorun bizden uzak olanın farkında olmamamız.
Alerji çocukların zaten zor bir hayatı var.
Süte alerjisi olan bir çocuk hiçbir şekilde süt içemiyor, peynir, yoğurt, ayran tüketemiyor, çikolata, dondurma nedir bilmiyor. Alerji laktoz intoleransından veya çölyaktan farklı. Laktoz intoleransında belki karın ağrısı vb şikayetler rahatsız edici boyutlara ulaşabilir ama alerjen alımı sebebiyle şoka girme (anaflaksi) dediğimiz olay görülmez. Azıcıktan ne olacak alerji için geçerli bir durum değildir. Tereyağı kokusundan anaflaksi geçiren çocuklar var.
Bu çocuklar hepimizinse ve besin alerjileri artış gösteriyorsa yapılması gereken şeyler belli aslında.
Herkesin kendi çocuğunda olmasa bile çevresindeki bir çocukta alerji olabileceğini düşünerek hareket etmesi gerekiyor. Yetişkinler olarak yapabileceğiniz şeyler var.
- Hiçbir çocuğa yiyecek, içecek teklif etmeyin. Özellikle de bu çocuk henüz konuşamıyor, kendini ifade edemiyorsa.
- Evinize alerjik bir bebek geliyorsa ona göre davranın. Davranamayacaksanız ısrarla davet etmeyin!
- Alerjik bebek sahibi ailelerle arkadaş kalmak istiyorsanız çocuğun neye alerjisi var öğrenin, ısrarlar aynı yemekleri teklif edin, ay hep unutuyorum demeyin. Çocuğunu kızarmış suratı ile kusarken görmüş hiçbir anne o manzarayı unutmaz.
- Parklarda bahçelerde çocuğunuzun tükettiği gıda maddelerini çöpe atın! Çocuklarınıza da bu alışkanlığı kazandırın. Ben parka gittiğimde çocuğumun gezeceği yerdeki çöpleri topluyorum önce.
- Yüzeyleri temiz tutmaya, yiyecek maddelerini karıştırmamaya özen gösterin. Örneğin gittiğiniz açık büfe bir restoranda peynir, yoğurt aldığınız bir kaşıkla salata alırsanız, onu da salatanın içinde bırakırsanız peynir yoğurt yiyemeyenler için risk yaratmış oluyorsunuz.
Öğretmenler olarak da alerji konusunda bilinçlenmek çok önemli.
Bu çocuklar büyüyecek ve okula gidecekler.
Okullardaki tüm personelin, genel ilk yardım eğitimi ile birlikte alerji konusunda da özel eğitim alması gerekiyor.
Hatta çocuk doktorlarının da..
Malesef birçok çocuk doktoru alerji semptomlarını tanımakta çok yetersiz kalıyor.
Bizim alerji ile olan mücadelemizde en çok destek gördüğüm platformlardan biri olan Alerji ile Yaşam Platformu üyeleri bir araya gelerek Besin alerjisine dikkat çekmek için bir video hazırladılar.
https://www.youtube.com/watch?v=sU1eKyJxPp8&feature=youtu.be linkinden izleyebilirsiniz.
Nesrin'in yazdıklarını okuyunca gözlerim kocaman oldu.
Anladım ki, bildiğimi düşündüğüm bir çok şeyi bilmiyormuşum aslında.
Mesela tereyağı kokusunun etki edebileceğini hiç bilmiyordum...
Mesela açık büfe yiyeceklerden, bir kaşıkla peynir sonrasında salata vs aldığımızda yaşanabilecek tehlikeyi düşünemezdim..
Ha böyle bir şeye tabi ki dikkat ediyorum, ama ya unutursak!!!
Ya park bahçe mevzusu...Hiç aklıma gelmezdi yere atılan bir parça yiyeceğin zararını!!!
Oysa biz sadece pislendi, yerden yenilmez sağlıksız diye ağzına almamasını istiyoruz :(
Ne zor dimi!!!
Önce biz büyükler biraz bilinçlenelim lütfen..
Ebeveyn izni olmadan asla hiç bir çocuğa yiyecek, içecek ikram etmeyelim, etmeyin!!!!
Çok zor değil bizlerden istenilen, farkında mısınız!!!
Rabbim tüm hastaların yardımcısı olsun..
Sevgiler..
@sibeldaban
Sibelciğim teşekkür ederim paylaştığın için.
YanıtlaSilÇok zor malesef; herkes biraz daha bilinçli olsa bir nebze kolay olabilir.
Örneğin bir restorana gittiğinde içinde süt ürünü var mı dediğinde margarinin de süt ürünü olduğunun bilinmesiyle rahat rahat ne yiyip yiyemeyeceğimizi bilebiliriz.. Her şey zamanla olacak, inanıyorum. Neticede başıma gelmeden ben de bilmiyordum; öğreniyoruz..